.

   
  İnternet Bilimi
  İlk Türk Savaş Gemisi; Tamamen Yerli
 

TÜBİTAK, Türkiye'nin ilk savaş gemisinin haberleşme ve hedef tespitini yapacak olan 'sonar sistemini' tamamladı. Sistem bugün Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'na teslim edilecek.

TÜBİTAK, Deniz Kuvvetleri  Komutanlığının Milli Gemi (MİLGEM) projesi kapsamında üretilen Türkiye'nin ilk  savaş gemisinin su altı haberleşme ve hedef tespitini yapan ''sonar sistemini''  başarıyla tamamladı.

Tamamen yerli teknolojilerle geliştirilen ve dünyada çok az ülkenin sahip olduğu teknoloji, deniz altında ses dalgalarıyla iletişim sağlayabildiği gibi, dost ve düşman denizaltıları da belirleyebiliyor.

Üretim aşaması 4 yıl süren sistem, torpido saldırılarını önceden belirleyip, sinyal demetleriyle düşman donanmasının haberleşme sistemini de yanıltabiliyor.

Teknoloji bugün Türk savaş gemisine entegre edilmek üzere Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na teslim edilecek.

TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM) Malzeme Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Tarık Baykara, MİLGEM Projesi kapsamında olan ve Milli Savunma Bakanlığı Savunma Sanayii Müsteşarlığı’nca desteklenen ''Milli Sonar Sistemi'' projesinin başarıyla sonuçlandırıldığını bildirdi.

Baykara, MİLGEM kapsamında geliştirilen ve dünyada az sayıda ülkenin sahip olduğu sualtı haberleşme ve hedef tespitini sağlayan sonar teknolojisinin TÜBİTAK MAM Malzeme Enstitüsü'nde tamamen milli olanaklar kullanılarak geliştirildiğini belirtti.

Dünyada önemli bir güç olmanın başlıca koşullarından birinin güçlü deniz kuvvetlerine, güçlü bir deniz teknolojisi alt yapısına sahip olmaktan geçtiğini vurgulayan Baykara, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Milli Gemi Proje Ofisi personeli, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Araştırma Merkezi Komutanlığı personelinin de katılım ve işbirliğiyle tamamlanan projeyle Türkiye'nin deniz teknolojileri alanında dev bir adım attığını söyledi.

ABD, İngiltere, Almanya, Rusya ve Güney Kore gibi birkaç ülkede kullanılan bu teknolojiye artık Türkiye'nin de sahip olduğunu kaydeden Baykara, bundan önceki yıllarda bu alandaki ihtiyaçların tümünün yurt dışından karşılandığına ve bu teknolojiye çok yüksek ücretler ödendiğini vurguladı.

Baykara, ''Özellikle donanmamızın haberleşme sistemindeki bu bağımlılık büyük bir zafiyet yaratmakta idi. Artık Türkiye bu alanda dev bir atılımı gerçekleştirerek bu konuda devler ligine girmiş bulunmaktadır'' dedi.

TÜBİTAK GEMİNİN BEYNİNİ ÜRETTİ
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nın 2005'de ilk milli savaş gemisinin yapımını, Türkiye'nin alt yapısı ve imkanlarıyla adına MİLGEM denilen ''milli gemi'' projesiyle başlattığını anlatan Baykara, projenin çağdaş bir savaş gemisinin sahip olması gereken en ileri teknolojilerle ve silah sistemleriyle  donatılmış bir savaş gemisinin tasarımından, imalatına kadar olan bütün aşamalarının programlandığını aktardı.

Türkiye'nin ilk milli savaş gemisini geçen yıl Eylül ayında törenle denize indirdiğini anımsatan Baykara, bu geminin ''beyni'' olarak düşünülebilecek sonar sisteminin, TÜBİTAK MAM Malzeme Enstitü tarafından üretilmesinin kararlaştırıldığını ve projenin 2005'de başlatıldığını dile getirdi.

Baykara, projenin tüm aşamalarıyla başarı ile sonuçlandırılarak sistemin Türkiye'nin ilk milli savaş gemisine takılabilecek hale getirildiğini bildirdi.

Sonar sistemlerinin deniz altında çalışan ''radar'' sistemleri gibi düşünülebileceğini ifade eden Baykara, sistemi şöyle anlattı:

''Deniz altında elektrik-elektronik sinyaller geçersiz olduğu için sadece ses dalgaları ile iletişim yapılabilir. Bu bakımdan, bir sonar sistemi esas itibarıyla ses dalgası üreten bir sistemdir. Bu ses dalgaları ile haberleşme ve iletişim sağlanabildiği gibi, dost veya düşman denizaltılar belirlenebilir ve takip altına alınır, ayrıca olası torpido saldırıları önceden belirlenebilir. Aynı zamanda bu ses dalgalarıyla yaratılabilecek farklı sinyal demetleri ile düşman donanmasının haberleşme sistemi karıştırılabilir, yanıltılabilir.''        

TÜM TESTLERDE BAŞARI GÖSTERDİ
Projede, deniz suyuna dayanıklı çok özel ''elastomerik'' bir malzeme ile kaplanan ve bir teknoloji harikası olarak isimlendirilebilecek ''transdüser'' teknolojisini de TÜBİTAK MAM laboratuvarlarında geliştirdiklerini kaydeden Baykara, bunlardan 280'inin bir araya getirilerek büyük bir sistem  oluşturulduğunu anlattı.

Baykara, bu sistemin, bir savaş gemisinin beyni gibi çalıştığını dile getirerek şöyle konuştu:

''Bunda olabilecek en küçük bir aksaklık tüm savaş gemisini felç edebilir. Bu sistem haftalar süren test sürecinden geçirildi, onaylandı ve ayrıca fabrika kabul testi denilen en son aşamayı da geçti. Sistem, bugün itibarıyla da teslim aşamasına geldi. Sanıyorum bu yıl içerisinde de ilk milli gemimize takılarak monte edilecek ve akabinde deniz üstü uygulamalarıyla hizmet vermeye  başlayacak.''

TEKNOLOJİ TÜM SAVAŞ GEMİLERİNE DE UYGULANABİLİR
Baykara, proje kapsamında dünyaca kabul görmüş, uluslararası akreditasyona sahip bir Sualtı Akustik Laboratuvarı'nın da kurulduğunu anımsatarak, bu laboratuvarda her türlü sonar sisteminin tasarımı, imalatı, standartlara uygun test ve denemeleri yapılabildiğini ve bundan sonra da çok önemli projelere imza atabileceklerini belirtti.

Bu laboratuvarda dünya standartlarının ötesinde bir havuz sisteminin bulunduğunu ve buradaki modern teknolojilerle bundan sonra kızağa konulacak tüm milli savaş gemilerinin sonar sistemlerini rahatlıkla ve kısa sürelerde gerçekleştirebilecek bir düzeyin yakalandığını kaydeden Baykara, ayrıca donanmanın sahip olduğu tüm gemilerin sonar sistemlerinin yenilenmesi, bakımı, geliştirilmesi ve iyileştirilmesinin de yapılabileceğine işaret etti. Baykara, ''Asıl amacımız geleceğin ileri teknoloji sonar sistemlerini en uç noktalara götürmek ve Deniz Kuvvetlerimizi bu alanda en ön saflara taşımaktır'' dedi.

‘PEK ÇOK ÜLKENİN HAYALİNİ SÜSLÜYOR’
Baykara, sahip olunan teknoloji ile geliştirilecek ürünleri uygun koşullarda yurt dışına da satmayı hedeflediklerini ifade etti.

Türkiye'nin bu tür ileri teknolojileri yurt dışından alma gibi bir anlayışının bulunduğunu belirten Baykara, ''Ulusal kurum ve kuruluşlarımızın bu konuda duyarlı olmalarını bekliyoruz. Büyük emek ve bilgi birikimi gerektiren ve ağırlıklı olarak uzman insan gücü birikimine dayalı bu teknolojiyi yaratmak kolay değil. Kolay olsaydı pek çok ülkenin hayalini süsleyen bu teknolojiye herkes  sahip olabilirdi'' diye konuştu.

Baykara, TÜBİTAK MAM Malzeme Enstitüsü'nün 15 kişilik uzman bilim adamı araştırmacı ve araştırma teknisyeninden oluşan ekibin, son dört yılda gece gündüz çalışarak büyük bir başarıya imza attığını ve Türkiye'yi dünya ölçüsünde büyük bir rekabetin sürdüğü deniz teknolojilerinde ön saflara getirdiğini sözlerine ekledi.

 
  Bugün 8 ziyaretçi (11 klik) kişi burdaydı!  
 
http://hitskin.com/themes/12/21/71/i_back_title.gif Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol